OpenStack geliştirmelerinde önemli adımlar atmaya hazırlanan Red Hat, telekomünikasyon sektörü için yeni bir dönemi başlatıyor.
Telekomünikasyon sektöründe “carried grade” ya da “carrier class” denilen “taşıyıcı sınıf” terimi son derece güvenilir, iyi test edilmiş ve yetenekleri kanıtlanmış bir donanım veya yazılım bileşeni anlamına gelir. Carrier grade sistemleri “five nines” yüksek kullanılabilirlik standartlarını karşılamak ve aşmak üzere test edilerek geliştirilir ve çok hızlı (normalde 50 milisaniyenin altında) arıza giderme sağlar. Telekomünikasyon sağlayıcıları için aşırı veri ve sistem iş yüklerini işleme konusunda uptime oldukça kritik olduğu için bu konu oldukça önemlidir.
Red Hat bu cevabın kesinlikle “Hayır” olduğuna inanıyor. Nasıl bir aracın farlarının ve frenlerinin olmasını bekliyorsak, uptime ve güvenilirliğin de o derece beklenmesi gerektiğini söyleyen şirket; telekomünikasyon hizmeti sağlayıcılarına yardımcı olmak içi çalışmalara başladığını duyurdu.
Modern telekomünikasyon sağlayıcıları inovasyon yapma, müşterileri için faydalı yenilikler geliştirme ve hizmetlerini rekabetçi küresel pazarda farklılaştırma gibi konulara önem veriyor. Red Hat bunun için şirketlere geniş kapsamlı, ölçeklenebilir, tamamen açık bir bulut hizmeti olan OpenStack ile çözümler sunmaya hazırlanıyor. Şirket, Red Hat OpenStack Platformu sayesinde, telekomünikasyon şirketlerine tamamen açık standart temelli bulut altyapısı çözümleriyle müşterilerinin beklediği uptime süresini ve yanı sıra önemli bir inovasyon imkanı da veriyor.
Her topluluk sürümüyle birlikte kolaylaştırılan OpenStack tabanlı bulut; tasarım, planlama, kurulum ve devam eden operasyon adımlarını da içeren bir yaşam döngüsü yönetim platformu haline geliyor. Ayrıca Red Hat’in danışmanlık hizmetleri telekomünikasyon sağlayıcılarına ağ işlevleri sanallaştırma altyapısını (NFVI) açarak; Bulut Uygulamaları ve Telekomünikasyon Uygulamaları yoluyla yardımcı oluyor.
Teknoloji ile ilgili en eski efsanelerden biri OpenStack’in üretim için olmadığı varsayımıdır. Red Hat bugün Verizon ve Turkcell gibi taşıyıcıların yer aldığı çapraz endüstrilerden 500’den fazla müşterisine OpenStack hizmeti sağlıyor. Ancak bu başarı sadece OpenStack ile sınırlı değil. Şirket bir bulut platformu olarak OpenStack’i kullanırken; konteynerlar vasıtasıyla bulut tabanlı uygulamalar ve yeni nesil hizmet sunumlarını daha ileriye götürmek için mikro servisler sunuyor. Örneğin Red Hat OpenStack Platformu; Red Hat OpenShift Konteyner Platformunu çalıştırmak, son kullanıcılara yeni telekomünikasyon teklifleri getirmek de dahil olmak üzere geniş bir kullanım yelpazesi için sağlam, esnek ve ölçeklenebilir bir hizmet sağlar.
Eski tescilli teknolojiler, telekomünikasyon sağlayıcılarına güç veren BT organizasyonlarına bir rahatlık düzeyi sunuyor. Çünkü bu özellikleri sevmeseler de nasıl çalıştıklarını ve nasıl tepki verdiklerini biliyorlar. Ancak aşinalık bugünün telekomünikasyon dünyasında yok oluşa yol açabilecek bir hata olabilir. Altyapıyı modernize etmek, ağ işlev sanallaştırmasını (NFV) benimsemek ve yeni uygulama geliştirme yetenekleri için açık kaynak kodlu Red Hat OpenStack Platform ile Red Hat’in telekomünikasyon çözümlerinin geniş portföyünü benimseyen telekomünikasyon sağlayıcıları, doğrudan gelecekteki işleri için daha iyi hazırlanabilirler.
Red Hat, OpenStack projesinin yanı sıra ağ ve NFV alanlarını açmada önemli bir rol oynayan OpenDeylight ve OPNFV gibi ortak ve birlikte çalışılabilir projelere büyük katkı sağlıyor. Telekomünikasyon sağlayıcılarının evrimini etkileyen teknolojilerdeki liderliklerin ötesinde Red Hat, kritik öneme sahip operasyonlar için sağlam bir dağıtım temeli oluşturan NFV ile daha derin entegrasyon sağlamak için 30’dan fazla sertifikalı sanallaştırılmış ağ işlevi (VNF) ortağına sahip.
Red Hat bütün bu çalışmalarıyla birlikte “carrier-grade” konusunda yeni bir dönemin de kapılarını açıyor. Telekomünikasyon sektöründeki bir sonraki adım için hazırsanız, detaylı bilgiye şuradan da ulaşabilirsiniz.
OpenStack geliştirmelerinde önemli adımlar atmaya hazırlanan Red Hat, telekomünikasyon sektörü için yeni bir dönemi başlatıyor.
Telekomünikasyon sektöründe “carried grade” ya da “carrier class” denilen “taşıyıcı sınıf” terimi son derece güvenilir, iyi test edilmiş ve yetenekleri kanıtlanmış bir donanım veya yazılım bileşeni anlamına gelir. Carrier grade sistemleri “five nines” yüksek kullanılabilirlik standartlarını karşılamak ve aşmak üzere test edilerek geliştirilir ve çok hızlı (normalde 50 milisaniyenin altında) arıza giderme sağlar. Telekomünikasyon sağlayıcıları için aşırı veri ve sistem iş yüklerini işleme konusunda uptime oldukça kritik olduğu için bu konu oldukça önemlidir.